Uzmanı uyardı! Kronik hastalar ve yaşlılar daha fazla risk altında! Uzmanı uyardı! Kronik hastalar ve yaşlılar daha fazla risk altında!

Atar damarlardaki kan basıncının çok yüksek olması anlamına gelen hipertansiyon tüm dünyada ve Türkiye'de kardiyovasküler hastalıklar için en yaygın risk faktörü olmaya devam ediyor.İSTANBUL (İGFA) - Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; dünyada 1.5 milyardan fazla kişi hipertansiyon hastası. Türkiye'de de neredeyse her 3 kişiden 1’ine  hipertansiyon (140/90 mmHg veya daha yüksek) tanısı konuyor. Üstelik yapılan son çalışmalar hipertansiyonun 20  yaş grubundaki genç yetişkin popülasyonda, hatta çocuklarda bile giderek yaygınlaştığını gösteriyor.

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, hiçbir yakınması olmasa  da kan basıncının çocukluktan itibaren düzenli olarak ölçülmesi gerektiğine dikkat çekkti.

Hipertansiyonun önlenebilir bir hastalık olduğu ve her yaşta görülebildiğinin unutulmaması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Alper Karakuş, "Dolayısıyla kardiyovasküler hastalık  riski yüksek olan çocuklarda, anne veya babasında hipertansiyon olan çocuklarda, yine kilolu veya obezite sorunu olan ve hareketsiz yaşam tarzına sahip gençlerde yılda en az bir kez kan basıncının kontrol edilmesi son derece önemlidir” dedi.

Doç. Dr. Karakuş, hipertansiyonun genç yaşlarda görülmesine yol açan etkenleri anlatarak, önemli öneriler ve uyarılarda bulundu. 

AŞIRI TUZ TÜKETMEK

Fazla tuz içeren fast food tarzı gıdaların ve aşırı işlenmiş ürünlerin sık sık tüketilmesi hipertansiyonun daha erken yaşlarda görülmesine neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, günde 5 gramdan fazla tuz tüketen kişilerin hipertansiyona yakalanma riski daha yüksek. Türkiye’de genel popülasyonda yapılan SALTURK çalışmasında, günlük tuz tüketimi yaklaşık 15 gram olarak saptandı. Hipertansiyon tanısı olan hastaların ise çok fazla tuzlu yiyeceklerden kaçınmaları ve günde 2 gramın altında kalmaya çalışmaları gerekiyor. 

OBEZİTE

Çağımızın önemli bir sorunu olan ve genç nüfusta, hatta çocuklarda bile görülme sıklığı hızla artan obezite de hipertansiyona neden olan önemli bir etken. Sağlık Bakanlığı verileri, ülkemizde erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 65’inin ideal değerlerin üzerinde bir vücut ağırlığına sahip olduğunu bildiriyor. Yapılan araştırmalar  yüksek vücut kitle indeksi (> 25 kg/m2) veya geniş bel/kalça oranına (>0,85) sahip kişilerde hipertansiyon riskinin 3 kat artığını gösteriyor. 

HATALI BESLENME ALIŞKANLIĞI

Gençlerde görülen yüksek tansiyonun bir diğer önemli sebebi, sağlıksız beslenme ve çabuk tüketilen besinlere (fast food) kayan yeme alışkanlığı. Yapılan çalışmalar, işlenmiş besinlerin, doymuş veya trans yağ oranı yüksek yiyeceklerin, rafine şekerin ve yine gençlerin beslenmelerinde daha az meyve ve sebzeye yer vermelerinin hipertansiyondaki sayısal artışla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper  Karakuş,  "Yüksek tansiyon hastalarının ağırlıklı olarak sebze ve meyve, daha az yağlı besinler, tam tahıl ve sebze kaynaklı proteinler tüketmeleri çok önemlidir” diyor.

HAREKETSİZ YAŞAM

Gençlerde egzersiz eksikliği de hipertansiyon gelişimine yol açabilen bir başka önemli etkeni oluşturuyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, yürümek, koşmak, yüzmek ve ağırlık kaldırmak gibi güç artıran fiziksel aktivitelerin yüksek tansiyonu önlemeye ve düşürmeye yardımcı olduğunu belirterek,  “Dünya Sağlık Örgütü haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta  aerobik egzersiz (veya haftada 75 dakika şiddetli aerobik egzersiz) ile haftada en az 2 gün güç geliştirme egzersizleri yapılmasını önermektedir” bilgisini veriyor. 

TÜTÜN ÜRÜNLERİ KULLANMAK

Sağlık Bakanlığı verileri; 15 yaş ve üzerindeki gençlerin yaklaşık yüzde 27’sinin aktif sigara içicisi olduğunu bildiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Karakuş, malign hipertansiyon olarak adlandırılan çok yüksek seviyelerdeki hipertansiyonun sigara tüketimiyle doğrudan ilişkisinin ortaya konduğuna işaret ederek, “Özellikle, hipertansiyonu olup sigara içenlerde malign hipertansiyona yakalanma riskinin sigara içmeyenlere göre 5 kat daha fazla olduğu kanıtlanmıştır. 2019 yılında yayınlanan Türk Hipertansiyon Uzlaşı raporu sigarayı bırakmanın kardiyovasküler riskini azaltmada en etkili önlemlerden biri olduğunu vurgulamıştır” diye konuşuyor. 

ALKOL TÜKETİMİ

Yaygın inanışın aksine, kronik etanol tüketimi kan basıncını düşürmediği gibi erkekler için günde 20–30 gram ve kadınlar için 10–20 gram etanolün aşılması kardiyovasküler sorunların gelişme riskinin daha çok artmasıyla sonuçlanıyor. Araştırmalar, hipertansiyon tanısı olan gençlerde yüzde 54 oranında alkol tüketimi olduğunu gösteriyor. 

ANKSİYETE

Gözlemsel çalışmalara göre, genç yetişkinlerde anksiyete tanısı sonrasında hipertansiyon gelişme riski daha yüksek. Otonom mekanizmalardaki değişikliklere daha uzun süre maruz kalmayla açıklanan bu durum, hipertansiyon tanısı alan genç hastalarda anksiyetenin erken tespitine ve yönetimine dikkat çekiyor.

Kaynak: igf