Nazım Hikmet ve Piraye
Piraye'ye Mektuplar
Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...
......
Ne güzel şey hatırlamak seni:
Ölüm ve zafer haberleri içinden,
Hapiste
Ve yaşım kırkı geçmiş iken...
Cemal Süreya'ya soyadından bir harf eksilten kadın Muazzez Akkaya.
Sezai Karakoç ile üniversitede sınıf arkadaşıdırlar ve aynı kıza aşıktırlar, günlerce birbirlerine Muazzeze duydukları ilgiyi anlatırlar, yazdıkları şiirleri okurlarmış.Tabi daha sonra bu aşk rekabete dönüşmüş, birbirlerine 'ben elde ederim, sen elde edersin' derken 'kim elde edecek?' diye iddiaya tutuşmuşlar... Kaybeden büyük bir bedel ödemek zorunda kalacaktır, hayatı boyunca bu beden üzerinde bir iz olarak kalacaktır. Bedene fiziksel anlamda zarar vermeyecek bir şey olacak diye de karar kılmışlar ve kaybeden ismini değiştirecektir. Sezai Karakoç kaybetseydi eğer 'Sezai Karkoç' olacaktı fakat iddayı 'Cemal Süreya' kaybeder.. ve 'Süreyya' 'Süreya' olur..
Peki daha sonra... Muazzez, Sezai Karakoç ile aşkının bir iddia sonucu ortaya çıktığını öğrenir ve bunu kaldıramaz, biraz da maddi durumu olmayan Muazzez bu olaydan sonra okulu bırakır ve memleketi Geyve'ye döner... Sezai Karakoç bu duruma çok üzülür ve Muazzez Akkaya'ya ithafen 'Mona Rosa'yı yazar.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
...
Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.
Sezai Karakoç ve Mona Rosa
"Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin"
Tomris Uyar şöyle tarifliyor Cemal Süreya’yı: “Tanıdığı kaç kişi varsa o kadar Cemal Süreya vardır. Hepsi değişik. Belki temel öğeleri aynı kalıyor; politikaya, edebiyata, espriye tutkusu; çalışkanlığı, dürüstlüğü gibi, Ama çok değişken biri. O yüzden ben bir tane Süreya biyografisi düşünmem. 3 tane yazılabilir. 3 tane apayrı”
Cemal Süreya bu şiiri Tomris Uyar için yazmıştır.
Ay ışığında oturduk
Bileğinden öptüm seni
Sonra ayakta öptüm
Dudağından öptüm seni
Kapı aralığında öptüm
Soluğundan öptüm seni
Bahçede çocuklar vardı
Çocuğundan öptüm seni
Evime götürdüm yatağımda
Kasığından öptüm seni
Başka evlerde karşılaştık
İliğinden öptüm seni
En sonunda caddelere çıkardım
Kaynağından öptüm seni
Cemal Süreya ve Tomris Uyar
Cemal Süreya'nın Nahit Hanımdan bahsederken dediği gibi "Rönesans Gibi Kadın"
“Bir de sevgilim vardır, pek muteber,
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun”
Bu dizelerde bahsedilen kadındır Nahit Gelenbevi..
" Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar
Sade kadın değil, insan
Ne kibarlık budalası
Ne malda mülkte gözü var
Hür olsak der
Eşit olsak der
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar."
-Yalnız Seni Arıyorum
Turgut Uyar ve Tomris Uyar
Turgut Uyar en şanslı şair. O güzel şiirleri yazdıran kadın yanındadır hep, yanıbaşında.
İthafen; Herkes seni sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile
Seni ben geçerken
Derim ki,
Saati sorduklarında;
Onu ''O'' geçiyordur
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Zamanı durdururum yüreğimde,
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te Haberin Yoksa sitemize
abone olun.