İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi’nde konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iklim krizinin etkilerinin azaltılması için karbon ayak izinin azaltılması gerektiğini vurgulayarak Türkiye’de karbon salınımının vergilendirilmesi gerektiğini ifade etti.İSTANBUL (İGFA) - Küresel ısınma ve iklim değişikliği hem ülkemizin hem de dünyanın en önemli gündem maddeleri arasında yer almaya devam ediyor.

Karbon salınımının azaltılması ve sürdürülebilir çevre politikalarının hayata geçirilmesi ise bu süreçte büyük önem taşıyor. Birçok ülke, karbon vergisi gibi düzenlemelerle çevreye duyarlı politikaları teşvik ediyor. Bu çabalar, Türkiye’de de artarak devam ediyor.

İklim Ekonomisi Sürdürülebilirlik Finansmanı Zirvesi’nde ekonomiye dair değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, iklim krizinin etkilerinin önümüzdeki yıllarda çok daha fazla hissedileceğini söyleyerek, karbon ayak izinin mutlaka azaltılması gerektiğini vurguladı. Bakan Şimşek, bu çerçevede Türkiye’de karbon salınımının vergilendirilmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin 2053 yılına kadar net sıfır hedefi olduğuna dikkat çeken Şimşek, bu hedefe ulaşmak için yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümün bir zaruret olduğunun altını çizdi. Mehmet Şimşek ayrıca yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm uygulamalarının Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü artıracağını vurguladı.

Mustafa Yalçın'dan 'vergi' uyarısı Mustafa Yalçın'dan 'vergi' uyarısı

Bakan Şimşek’ten gelen karbon salınımı vergisi açıklamalarını değerlendiren TÜRKKEP Genel Müdürü Olcay Yıldız, “Sayın Bakanımızın açıklamaları Türkiye’de karbon vergisi uygulamasının yakın zamanda hayata geçeceğinin sinyalini veriyor. Bu açıklamalar geçtiğimiz günlerde duyurulan ve Türkiye’nin ekonomideki 3 yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) ile de örtüşüyor. Karbon vergisi uygulamasının ülke ekonomisine pozitif yönde katkı sunacağına ve iklim değişikliğiyle mücadelede etkili sonuçlar sağlayacağına inanıyorum. Ayrıca bu uygulama; Paris İklim Anlaşması çerçevesinde sorumluluğumuz olan ‘2053 yılına kadar karbon nötr’ seviyesine ulaşma hedefi için de önemli bir adım" dedi.

Türkiye’de e-dönüşüm sektörünün pazar lideri TÜRKKEP olarak kuruldukları günden bu yana hizmetlerle Türkiye'nin dijital dönüşüm süreçlerine katkı sunduklarını belirten Yıldız, "Kâğıt, toner, baskı, arşiv ve lojistik gibi birçok fiziksel operasyonu dijitalleştirerek doğayı ve ağaçları koruyor, kurumların karbon ayak izini azaltmalarına ciddi ölçüde destek oluyoruz. Bu sayede iklim değişikliği ve küresel ısınma tehlikelerine karşı kurum ve kuruluşlara sürdürülebilir bir mücadele fırsatı sunuyoruz. Tüm şirketlerimizin iş süreçlerini dijilleştirerek önümüzdeki dönemde karbon vergisi yükünü ciddi oranda azaltabileceğini net bir şekilde ifade edebiliriz. Ayrıca şirketlerin TÜRKKEP’in e-dönüşüm ürünlerini kullandığı bir senaryoda atmosfere ciddi bir karbon salınımını engellemiş olabiliriz. Örneğin; 1000 çalışanlı bir şirket bordro yönetimini dijitalleştirdiğinde kâğıt, basım, zarf ve kargo masraflarından yüzde 80 oranında tasarruf ederken, 3 yılda yaklaşık 12 ton karbon emisyonunu engelleyebiliyor. Bu da 480 yetişkin ağacın 1 yılda kazandırdığı oksijene eşit bir miktar" diye konuştu.

Kaynak: igf